- 
											Ortaokul
- 
											6.Sınıf
- 
											Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
- 
											Zararlı Alışkanlıklar
- 
											6.3.4 Bir Peygamber Tanıyorum Hz. Yahya (a.s.)
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
6. SINIF 3. ÜNİTE KONU ÖZETLERİ
6.3.4 Hz. Yahya (a.s.)
Hz. Yahya (a.s.) İsrailoğullarına gönderilen
        peygamberlerden olup Zekeriyya aleyhisselamın oğludur. Annesinin ismi
        Elisa'dır. Elisa İmran’ın kızıydı. Hristiyanlar Elisa'ya "Elizabeth"
        derler. Yüce Allah onu, babası Zekeriyya'nın (a.s.) duası üzerine ihsân etti.
        
        Allahü teâlâ, onu babası Zekeriyya aleyhisselamın duası üzerine ihsân etti.
        Zekeriyya aleyhisselam doksan dokuz veya yüz yirmi yaşına geldiği halde neslini
        devâm ettirecek bir evlâdı yoktu. Hanımı da doksan sekiz yaşındaydı. Gerek
        kendisinin, gerekse hanımının çocuk sâhibi olma yaşları geçmişti. Fakat içine
        evlâd sevgisi düşüp kendisine sâlih bir evlâd ihsân etmesi için Allahü teâlâya
        dua etti. Allahü teâlâ Zekeriyya aleyhisselamın duasını kabul etti. Zekeriyya
        aleyhisselam odasında namaz kıldığı sırada Cebrâil aleyhisselam ona şöyle nidâ
        etti:
        “Yâ Zekeriyya, muhakkak Allahü teâlâ sana kendinden gelen bir kelimeyi (İsa
        aleyhisselamı) tasdik edici ve kereminin seyyidi ve nefsine hâkim ve
            sâlihlerden bir peygamber olmak üzere Yahya’yı müjdeliyor.”
        Bu husus Âl-i imrân sûresi 38-39. âyetlerinde bildirilmiştir.
        
        Zekeriyya aleyhisselamın ihtiyar olan hanımı hâmile kaldı ve belirli müddetten
        sonra Yahya aleyhisselam doğdu. Rivâyete göre Yahya aleyhisselamın doğumu ile
        İsa aleyhisselamın doğumu aynı seneye rastlamaktadır. Doğumundan îtibâren
        fevkâledelikler içinde olan Yahya aleyhisselam babası Zekeriyya aleyhisselamın
        nezâretinde yetişti. Küçük yaşta Tevrat’ı okumaya ve hükümlerini
        anlamaya başladı. Zâten Allahü teâlâ tarafından ona küçük yaşından îtibâren
        hikmet ihsân edildiği, Tevrat’ı okuyup hükümlerini anlama kâbiliyeti verildiği
        bildirilmiştir. Tevrat’ı ve hükümlerini küçük yaşta öğrenmiş olan Yahya
        aleyhisselam bâzan Beyt-ül Makdis’te (Mescid-i Aksa) bâzan da tenhâ ve ıssız
        yerlerde Allahü teâlâya ibâdet ve tâatla meşgul olurdu.
        
        Öğrendiklerini İsrailoğullarına anlatır, onları Allahü teâlânın emirlerini
        yapmaya yasaklarından kaçınmaya dâvet ederdi. Gâyet mütevâzî ve sâde bir hayat
        yaşar, kıldan elbise giyer, arpa ekmeği yerdi. Dünyâya gönül vermezdi. Gece
        gündüz Allahü teâlâya ibâdet eder, Allah korkusundan dolayı çok ağlardı. Göz
        yaşları sebebiyle nûrlu yüzü yara olurdu.
        
        Yahya aleyhisselam rüşd (olgunluk) çağına ulaştığı zaman, kendisine Allahü
        teâlâ tarafından peygamberlik emri bildirildi. İlk önce Musa aleyhisselamın
        bildirdiği dînin esaslarına uyması ve Tevrat’ın hükümlerini insanlara tebliğ
        etmesi emredildi. İsa aleyhisselama İncîlnâzil olup, Tevrat’ın hükmü
        kaldırılınca İsrailoğullarını İncîl’in emir ve yasaklarına uymağa çağırdı. Daha
        sonra Şam’a giderek insanları hak dîne dâvet etti.
        
        Yahya aleyhisselamın dâvetini kabul edenler olduğu gibi, türlü bahânelerle ona
        karşı çıkanlar da oldu. Peygamberlerin mucizelerini gördükleri hâlde onlara
        inanmayıp, karşı çıkan ve birçok peygamberi şehit eden İsrailoğulları İsa
        aleyhisselama karşı çıkıp onu şehit etmek istediler. Allahü teâlâ İsa
        aleyhisselamı göğe kaldırdıktan sonra Yahya aleyhisselam İncîl’in hükümlerini
        insanlara anlatmaya devâm etti. Zâlim Yahudi Hükümdârı Herod’un torunu Birinci
        Herod, hazret-i Yahya’ya iyi muâmelede bulunurdu. Kendi kardeşinin kızı veya
        hanımının önceki kocasından bir kızı vardı.Yahudi hükümdârı Birinci Herod bu
        kızla evlenmeyi ve nikâhlarını Yahya aleyhisselamın yapmasını istedi. Yahya
        aleyhisselam böyle bir evliliğin hazret-i İsa’nın tebliğ ettiği İncîl kitabında
        yasaklandığını ve böyle bir nikâhın imkânsız olduğunu bildirdi. Bu duruma
        içerleyen kızın annesi, Yahya aleyhisselamın öldürülmesini istedi.
        
        Yahya aleyhisselama karşı iyi niyet sâhibi olan birinci Herod da kadının ve
        kralla evlenmek isteyen kızının isrârı üzerine Yahya aleyhisselamın yakalanıp
        getirilmesi veya öldürülüp, başının getirilmesini adamlarına emretti.
        
        Herod’un adamları Yahya aleyhisselamı yakalayıp, başını kesmek sûretiyle şehit
        ettiler. Başka bir rivâyette de yakalayıp getirdiler. Herod kendisi başını
        kesmek sûretiyle şehit etti. Kesilmiş olmasına rağmen Yahya aleyhisselamın başı
        mucize olarak: “Bu kızı almak sana helâl değildir.” diye defâlarca söyledi.
        Allahü teâlâ Yahya aleyhisselamın intikâmını almak için onların başına bâzı
        musîbetler gönderdi. Bâzı rivâyetlerde Herod ve evlenmek istediği kızı, Karun gibi
        yerin yuttuğu bildirilmektedir.
        Yahya aleyhisselam şehit edildiği zaman otuz dört yaşlarında bulunuyordu. Yahya
        aleyhisselamın mübârek bedeninin parçaları, başka başka şehirlerdedir. Başı ise
        Şam’daki Ümeyye Câmiindeki türbededir.
        
        Yahya aleyhisselam sûret itibariyle zamânındaki insanların en güzeli ve hüsn-ü
        Cemâl sâhibiydi. İnsanlara karşı yumuşak huylu, tevâzû ve şefkât sâhibiydi.
        Başındaki saçları seyrek ve sesi inceydi.
        
        Ondan önce Yahya ismiyle isimlendirilen olmamış ve ismi Allahü teâlâ tarafından
        bildirilmişti. Bu husus Meryem sûresi 7. âyetinde bildirilmiştir. Yahya
        aleyhisselam günahlardan temiz kılınmış olup, takvâ sâhibiydi. Tevâzu sâhibi
        olup itâatkar ve halim selîmdi. Yahya aleyhisselam doğduğu, öldüğü ve dirildiği
        günlerde Allahü teâlâ tarafından selâmete erdirildi. Bu husûsiyetleri Meryem
        sûresi 13, 14 ve 15. âyetlerinde bildirilmiştir.
 
 
							
							



Henüz yorum yapılmamış.